Kısa Bir Not: Logo Sorunumuz
Logo, kurumsal kimliğin en önemli temsilcisidir. "Temsilci" dememin nedeni, kurumsal kimliğin görsel ve ifadesel iki ana alanında yer alan tüm tasarım ve uygulamalar, kurumun bizzat bulunmadığı noktalarda, çağrışım oluşturarak ve ikonografik-sembolik anlatımla kurumu temsil ettikleri içindir. Logo bunların en başında gelir. Tüm kimliğin özetidir (bazı logolarda isim-logotayp bile kullanılmaz, çok tanındıkları için. Sadece amblem bile yeterli olabilmektedir. Starbucks ve Nike gibi).
Kurum kimliğinin ifadesel temsilcileri, marka-kurum kimliği, kişiliği, konumlandırması, marka mirası-öyküsü, marka sözcüsü, marka elçileridir (daha da çoğaltılabilir). Kurum kimliğinin görsel temsilcileri ise logo, logodan kaynaklı tüm görsel uygulamalar, kurumun kurumsal rengi, kişilerin kıyafetleri, binanın yapısı, tanıtımda kullandığı kişi, kullanılan araçların türüdür... Bu materyalleri çoğaltabilirsiniz.
Marka-kurum bu kurumsal temsil öğelerini, pazarlama iletişimi çalışmalarında bire bir ya da çağrışım malzemesi olarak kullanarak, tüketici-müşterisine kendisini sadece bir ürün ya da bir isim olarak değil, aynı zamanda görsel, sessel ve ifadesel yollarla da hatırlatır.
Logonun bir tasarımcının kendi tasarım dünyasına ve ustalığına bırakıldığı dönemler çok geride kaldı. Logo kurumun-markanın kimliğinin görsel bir özeti olması nedeniyle, logo tasarımı yaptırılmadan önce, markanın marka kimliği, marka vaatleri, marka kişiliği, markanın güdülenme noktaları, marka konumlandırması gibi ifadesel öğelerinin oluşturulması gereklidir.
Bu ifadesel öğeler oluşturulduktan sonra, logo ve devamında görsel kurumsal kimlik tasarımını yapacak kurum ya da tasarımcı, bu ifadesel öğeleri, yapacağı tasarımda bir brif olarak kullanır.
Logo tasarımı, ifadesel kimlik öğelerinin bir özeti ve marka-kurumun somut olarak olmadığı yerlerde bile kurumu temsil eden bir öğe olacağı için, önemi büyüktür ve temelini de marka kimliğinden (kurum ise kurumsal marka kimliğinden, ürün-hizmet ise ürün markası kimliğinden) alır.
İyi bir tasarımcı, ifadesel kimlik öğelerini kullanarak, rakiplerden ayrışan (ayrışmasını sağlayan temel öğe marka kimlik özündeki kavramlar ve konumlandırma ifadesidir), marka-kurumu temsil eden ve özetleyen tasarımı gerekleştirebilir.
Logo, kesinlikle, bir zevk-estetik örneği ya da tasarımcıya, kurumun yöneticinin keyfine-beğenisine bağlı öğe olmamalıdır.
Bu nedenle, her marka-kurum, ister işin başında ilk defa oluşturulurken, isterse de markanın-kurumun belli bir evresinde yenilenirken, "kimliğini hem görsel hem de ifadesel" olarak hazırlamalıdır. Kitap haline getirilen bu kimlik kılavuzu içerde ve dışarda tüm paydaşlarla paylaşılmalıdır. Marka-kuruma iş yapan üçüncü parti kurumlar da bu markaya iş yaparken, daha işin başında, markanın kimlik öğelerini bilirlerse, yanlış işler sunulmaz, zaman kaybedilmez, doğru çalışmalar yapılır.
Bu nedenlerden ötürü markanın kimlik, konumlandırma, kişilik gibi ifadesel öğeleri büyük önem taşımaktadır.
Dünyadaki başarılı markaların logolarının aklımızda kalması, onları beğenmemiz ve o simgenin ardındaki hayat tarzını anlamamızın nedeni de budur.
NOT: Genel olarak (kesin kural yoktur) bir logo iki bölümden oluşur. Aşağıdaki Adidas logosu örneği. Bazı markalar amblem kullanmazlar, sadece logotype kullanırlar. Son yıllarda çok tanınmış olan Starbucks ve Nike gibi markalar da sadece amblem kullanmayı tercih etmektedirler.